CUMHURBAŞKANI BM GENEL KURULUNDA

CUMHURBAŞKANI BM GENEL KURULUNDA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 73. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu görüşmelerinde yaptığı konuşmada Birleşmiş Milletler’in 5 daimi üyeli Güvenlik Konseyi yapısını eleştirdi. “BM, 73 yılda hiç de küçümsenemeyecek çalışmalar yürütmüştür. Ancak BM’nin zaman içinde insanlığın beklentilerini karşılamaktan uzaklaştırmıştır. Geçmişte Ruanda’da, Somali’de hala Filistin’de yapılan katliamlar BMGK izlerken gerçekleştirmiştir” demiş ve BM Güvenlik Konseyin veto hakkına sahip 5 üyenin çıkarlarına hizmet eden, yaşanan zulümlere seyirci kalan bir konuma getirildiğini bu nedenle,  yapısında kapsamlı bir değişimin gerekli olduğuna işaret etmiştir.

MÜLTECİLER :

Türkiye daha adil bir dünya için elinden gelen çabayı gösteriyor. Sınırlarımız içinde 3,5 milyonu Suriyeli olmak üzere 4 milyondan fazla sığınmacıyı dünyada başka örneği olmayan hizmetler sunarak misafir ediyoruz. Bugüne kadar harcadığımız tutar 32 milyar doları bulmuştur. Emniyet altına aldığımız Cerablus El Bab Afrin bölgeleriyle İdlib çatışmasızlık bölgesindeki milyonlarca kişiye her türlü insani yardımı yapıyoruz. Ülkemizde okula giden Suriyeli öğrenci sayısı 600 binin üzerindedir.

“Türkiye 4 milyondan fazla sığınmacıyı misafir ediyor. Harcadığımız miktar 32 milyar doları buldu. Suriyeli sığınmacılar için dışarıdan aldığımız miktar 600 milyon dolar. AB’den fiilen verilen tutarsa 1,7 milyar euro. Sığınmacılar için daha esnek şartalarda daha fazla destek verilmesini bekliyoruz.” Şeklinde konuşmuş,

“Suriye’nin yeniden huzurlu bir yer haline gelmesi için çalışıyoruz. 4 bin kilometrekarelik alanı YPG/PYD’den temizleyerek Suriyeliler için güvenli bir hale getirdik. Terör örgütünün binlerce kargo uçağı silahla donatanlar mutlaka ileride bunun acısını çekecek.” Demiştir.

Kamplarda kalan sığınmacıların ise ihtiyacın tamamını karşılıyoruz. Buna karşılık dışarıdan aldığımız destek, 600 milyon dolar. AB’den şu an fiilen verilen tutar itibariyle, bu bizim milli bütçemize girmiyor. O da 1,7 milyar avro düzeyindedir. AB’nin, 3 milyar avro + 3 milyar avro tutarındaki destek vaadi proje şartına bağlandığı için yeteri kadar etkin şekilde kullanılmamaktadır. Avrupa başta olmak üzere dünyanın mülteci akınına önüne geçen Türkiye’ye daha fazla ve esnek şartlarda destek verilmesini bekliyoruz.

Bu yıl itibariyle Türkiye insani yardımlarda ilk sırada yer almaktadır. Ekonomik büyüklük olarak dünyada 17’inci sırada yer alıyor olmamıza rağmen, kalkınma ve insani yardımlarda ilk sıralarda bulunmamız bu konuya verdiğimiz önemin ifadesidir.

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ

Ülkemizde 15 Temmuz 2016 gecesi darbe girişimine kalkışıp 251 vatandaşımızı şehit eden FETÖ işte böyle bir terör örgütüdür. Peki bunun lideri nerededir? Bunun başı şu anda evet Amerika’da Pensilvanya’dadır. 400 dönümlük bir arazide şu anda yaşamakta ve buradan dünyanın 160 ülkesine terör ihraç etmektedir. Bu örgüt faaliyetlerini eğitim, yardımlaşma gibi parıltılı kavramların arkasına saklanarak STK olarak sürdürmektedir. Ülkemizde 40 yıl boyunca bu aldatmacayla büyüyen terör örgütü gerçek yüzünü göstermiştir. Önce emniyet ve yargı içindeki ardından da TSK’ya sızdırdığı elemanlarıyla darbe girişimi başlatmıştır.

Milletimizin desteğiyle son 5 yılda yürüttüğümüz kararlı mücadele sayesinde FETÖ’yü tasfiye ettik. Şimdi bu terör örgütünün dünyada faaliyetler yürüttüğünü görüyoruz. Ne yazık ki dost bildiğimiz bir çok ülke ve bunlar hala bunları bize vermemekte ısrar ediyorlar. Tabii ki hâlâ tehlikenin farkına varmamış olanlar bunun bedelini de ağır ödeyecekler.

Mesela FETÖ terör örgütünün Amerika’nın 27 eyaletinde sadece charter schoollar aracılığıyla devlet bütçesinden aldığı para 763 milyon dolardır. Kaynak buradan geliyor. Bu rakama örgütün her türlü kara para işine karışan ticari kuruluşlarının ve STK görünümlü diğer yapılarının gelirleri dahil değildir. Buradan tüm dünya ülkelerini, canım yandığı için açık söylüyorum. Dikkatli olmaya ve harekete geçmeye davet ediyorum.

Ticaret savaşları her dönemde insanlığa zarar vermiştir. Bugün de böyle bir eşiğin içindeyiz. Ekonomik yaptırımların silah gibi kullanılması karşısında hiçbirimiz sessiz kalamayız. Bunun zararı eninde sonunda her ülkeye dokunacaktır. Dünya ticaret düzeninin tek taraflı kararla bozulmaması için hep birlikte çalışmalıyız.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir