KARGI YAYLASI

YAYLADA YAŞAM

Sasyol Medya paylaşımlarımda hep, tarım ve hayvancıllğın yok olmasını eleştirir, fırsat buldukça Anadolu halkının çok eski bir geleneği olan yazları yaylaya çıkarak, üretim faaileyetine orada devam etmesi alışkanlığının sürüdürülmesini özendirmeye çalışırım. 

Dün facebookta bir akrabamın yayla anılarını görünce sizlerle paylaşmak istedim. Özellikle KOYUNCULAR ve TAVUKÇULAR yorumu pek çok şeyi özetliyor.

Bence çok önemli mesajlar, alınması gerekli derser var. 

Metin’in ellerine beynine sağlık. Sait amcama, Gülhanım Teyzeme Allahtan rahmet dilerim. Mekanları cennet olsun.ŞK

KARGI YAYLASI

Tarihi çok eskilere dayanan, bölgenin yaşam, ticaret ve toplanma alanı olduğunu anlatır büyüklerimiz. Babam da panayırlarda dükkan açarmış. Ben de Bir festivalde FORD Stant açmıştım. Benim 60 yıldır geldiğim, yaşam zevki aldığım bir yer… 7 yaşında rahmetli babaannemle gelmiştim. O yıllarda bizim evimiz yoktu babaannemin akrabaları olan evde kalmıştık. O yıllar motorlu araç yoktu. Kargı-yayla arası gidiş-gelişler hayvanlarla yapılırdı. Rahmetli babamı 1975’li yıllarda yarı emeklilik dönemine aldığımızda yaylaya ev yapmıştık. O gün için çok güzeldi. Elektrik yok, evlerde su yok. Çeşmelerden kova ile evlere su geliyor, gaz lambası yakılıyor, yol yok, iletişim yok, araç çok az sayıda var zorluklar çoktu; annem, babam mutlu idi. İneğimiz, tavuklarımız vardı. Yayla o yıllarda koyuncular ve tavukçular diye ikiye ayrılıyordu. Bizi tavukçulardan sayarlardı, dinlenmek tatile geldiğimiz için. Koyuncular: Ticari amaçlı yaşayanlar idi; peynir, et, süt, yağ üretirlerdi. Her yıl koyun ağıllarında yangınlar olurdu. Birkaç aile birbirleriyle kavgalı idi, 1990 yıllarda birkaç ev yakma girişimi oldu. Bizim evimizde bu yangından nasibini aldı. Anne, baba hatıraları dolayısı ile üzülmüştüm. O yıllarda Çorum`da yaşıyordum babam vefat etmiş. Annem Kargı’da yaşıyordu, uzun yıllar evimizi yenilemedik, yanmış vaziyette kaldı. Sonra yanan evimizin yerine; 2007 yılında CAMİİ, İMAM EVİ, TUVALETLER, SOHBET EVİ YAPTIRDIM. İnanın iyi ki yanmış diye sevindim. Büyükler söyler ya her işte bir hayır vardır. Benim için öyle oldu. Uzun yıllar yaylaya günübirlik gelirdik annemle, ormanlarda vakit geçirip giderdik, ana-oğul muhabbeti 2010 yılında annesiz kaldım. 2015 yılında yaylaya yeni bir evi yaptırmakla biz de ikamet edenlerden olduk. Yaylada tavukçular ağırlık kazanmıştı. Koyuncular (davarcılar) azınlık kalmıştı. Kargı’dan Sinop yolunun geçmesi, yayla yaşamında yeni bir hayatın başlangıcı olmuştu. Bu zamanla daha iyi anlaşılacak. Yol üzeri köylere göçler başladı. Köyler yeniden yaşam alanı oldu. Kargı merkezden, yol asfalt olduğu için 15 dakikada yaylaya ulaşmak mümkün hale geldi. Yeni yerleşimler oluşmaya başladı su-elektrik-yol problemi kalmadı. Bu yıl yayla içi ana yolumuz asfalt oldu. Toz olmayacak ve ulaşım daha rahat hale geldi. Yaşam kolaylaştı. İnsanların kaynakları iyileşti, yaylada yaşamaya başladılar. Muhabbet, dostluklar çoğaldı. Ramazan’da ve sonrasında fırınımız yanıyor, herkes yemeğini getirip fırında pişiriyor ananevi yemek geleneğimizi devam ettiriyoruz. Keşkekler, soğan galleleri vs. nefis oluyor. Evler ve bahçeler müsait olduğu için komşuluk ilişkileri daha kolay ve muhabbetli oluyor. YAYLAMIZ ÇOK GÜZEL OLACAK, YOL-ELEKTRİK-SU-İLETİŞİM-CAMİİ-FIRIN gibi yaşam seviyesini yükselten değerler tamamlandı. ŞİMDİ HEDEFİMİZ, Yaylamızın bir bölümünü MİLLİ PARK YAPTIRMAK. Bungalov evler, kamelyalar, yürüme yolları konaklama, kamp alanı restoran vs. yapmak. Yaylamızın düz ve geniş olması ağaç yapısı, yaşam kalitesini artırıyor. Bu çeşitliliği bulmak ayrıcalıktır. KARGI YAYLASINI MARKA YAPMAK ZAMANI GELDİ. BU GİRİŞİM KAZAMIZIN TANITIMINA, ESNAFLARINA DEĞER KATACAKTIR. METİN ERİŞKEN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir