Kendini Beğenmiş Yöneticiler

KENDİNİ BEĞENMİŞ YÖNETİCİLER 

Prof. Dr. İsmet BARUTÇUGİL

Kendini beğenme insanın doğasında olan bir duygudur. Fiziksel, zihinsel ya da duygusal özelliklerinin farkında olan, bunların kendisine sağladığı üstünlükleri önemseyen insanlar egolarını ve özgüvenlerini besleyen düşünceler ve davranışlar geliştirirler. Böyle bir duyguya sahip olmanın herhangi bir sakıncası yoktur, ancak önemli olan ve fark yaratan bunun düzeyidir.

İyi ve kötü yöneticiler arasındaki fark, genellikle sağlıklı ve sağlıksız kendini beğenmişlik arasındaki ayrımdan gelir. Sağlıklı bir kendini beğenmiş, nelerde iyi olduğunu bildiği gibi, iyi olmadığı konularda tavsiyeler almasını da bilir. Özgüvenlerinin temelinde karizmaları vardır.

Buna karşılık, sağlıksız kendini beğenmişler, narsist duygular ve davranışlar içinde olurlar, başkalarının düşünce ya da isteklerine gereken ilgiyi gösteremezler, hedeflerine ulaşamadıklarında, gereken ilgiyi göremediklerinde çökerler. Gerçeklerle bağdaşmasa bile daima kendilerini haklı gösterirler, en önde, en gözde ve tek olmak isterler. Kendilerini başkalarının yerine koyamaz ve başkalarını anlayamazlar. Her şey yalnızca kendileri için vardır ve ne olursa olsun her şeyin kendi amaçlarına hizmet etmesi gerekir. Başkalarının düşünce ve eylemleri kendi amaçlarına hizmet ediyorsa kabullenir, aksi halde bunlara anlayış göstermezler. Hedeflerine ulaşamadıklarında öfkelerine hâkim olamaz, saldırganlaşır, hatta ağır bunalımlara girerler.

Kararlarında ve eylemlerinde iddialı bir kesinlik duygusunu, çalışanlarını küçümseme ile birleştirirler. Özellikle, üst düzey yöneticilerin yanında sokulgan olma ve astları karşısında sertlik ve acımasızlık konusunda yeteneklidirler. Normal kuralların kendileri için geçerli olmadığı düşüncesiyle davranırlar, kariyer basamaklarını hızlı bir şekilde tırmanırlar. Kendilerini yukarılara taşımada olağanüstü başarılı olurlar. Gururları, başkalarından fikir ya da tavsiye almasını önler. Kendi fikirlerinin sınır tanımayan ufuklarında akıllarınca dolaşırlar. Onlar, yalnızca kendi fikirlerini onaylayanları duymak isterler, kendilerine meydan okuyanlara sırtlarını dönerler.

Kendini beğenmiş yöneticilerle çalışanlar, bir süre sonra düşünme yeteneğini kaybederler ve seslerini çıkarmaya korkarlar. Olumsuz bir durum ya da bir sorun olduğunu görenler bile yöneticinin duymak istemediğini söyleyemezler. Kendini beğenmiş yöneticinin katı kuralları nedeniyle, merak ve araştırma duygularını, yaratıcı olma ve yenilik yapma yeteneklerini de yitirirler.

Yöneticilerin başarılı olmak için tutkulara ve onları ateşleyen yüksek enerjiye sahip olmaları gerekir. Bu enerji, kendini beğenmiş yöneticilerin büyüleyici bir performans sergilemelerini ve kararlı bir şekilde yükselmelerini sağlayabilir, ancak daha sonra onları aniden yoldan çıkarabilir, freni boşalmış araç gibi savrulmalarına neden olabilir.

Kendini beğenmiş yöneticilere karşı çıkmak zordur. Karizmatik ikna ve ilham verme yetenekleriyle karar alıp uygulamaya çalıştıkları fikirler en doğru eylem değilse, şirket ve çalışanları için olumsuz sonuçlar yaşanabilir, daha fazla stres ve hayal kırıklığı kaçınılmaz olabilir.

Kendini beğenmiş yöneticiler, karanlık yıkıcı taraflarını ışıltılı imajları ile maskeleyen kusurlu yöneticilerdir. Moralin düşmesine, çalışan devir oranının yükselmesine ve verimliliğin azalmasına neden olarak şirketlerine yüksek bir bedel ödetirler, bazen de bir şirketi tamamen mahvedebilirler.

Kendini beğenmiş yöneticiler, ekip üyelerinin davranışlarını da çoğu kez olumsuz sonuçlar yaratacak şekilde biçimlendirirler.

Grup düşüncesi: Çalışanlar, yöneticiden farklı düşünmekten korkarlar, söylediklerini iki kere düşünürler. Yöneticiye meydan okumanın çok tehlikeli olduğunu bilirler.

Gerçeğin bozulması: Çalışanlar, yöneticilerini memnun etmek ya da onun söylediği her şeyi kabul etmek için etraftaki gerçekleri eğip bükmek için güçlü bir dürtü hissederler.

Gerilim: Çalışanlar, kendini beğenmiş yöneticilerinin şirketinde kendileri güvende hissetmezler, sürekli endişe ve kaygı yaşarlar, bastırılmış bir çatışma duygusu içindedirler.

Mizah duygusuzluğu: Ortamın havası acımasız, suratsızdır; Yöneticinin etrafında şaka yoktur. Onun mizah yoluyla eleştirileceği ya da aşağılanacağı endişesi buna izin vermez.

Körü körüne sadakat: yönetici, çalışanlardan sadakatlerini göstermeleri konusunda aşırı taleplerde bulunur, sadakat göstermeyi şirket için en iyi olanın da önüne koyar.

Kendini beğenmiş yöneticiler, özellikle tepeye yükseldiklerinde daha büyük sorunlar yaratırlar.  Daha az güç sahibi olduklarında göreceli olarak daha az fark edilen kişilik kusurları ortaya çıkar. Bu yöneticiler, tam sorumlu olduktan sonra, kusurlarıyla şirketlerini (ve kendi kariyerlerini) yok edecek adımlar atabilirler. Şirketler, çoğu kez bu aşamada, olumsuz sonuçları öngörerek kendini beğenmiş yöneticiyi işten çıkarmak zorunda kalırlar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir