KENT İÇİ ULAŞIM

KENT İÇİ ULAŞIM

Ulaşım denilince ilk olarak akla gelen insandır. Şehirlerde evlerinden işyerlerine, okullarına, alış-veriş ve eğlence merkezlerine gidip – gelmek durumunda olan insan hareketliliği günümüz kent yaşamında ciddi sorunlara neden olmaktadır.

Yüzyılın başından bu yana, kent yönetimleri, öncelikle araç yoğunluğunu düzenlemek adına trafikle başlayan ilgisini, inanları toplu taşıma araçları ile istedikleri merkezlere ulaştırabilmek yolunu da kullanmışlardır.

Bu girişimlerin başarı şansı, kentlerin alt yapı planlaması ile de doğrudan ilgilidir.

Her büyük şehir için, yerleşim düzenine akarsu ve diğer doğal yapısına uygun nazım planlar hazırlanmalı, ulaşım da bunun bir parçası olarak düşünülmelidir.  Fabrikalar, okullar, mesire alanları gibi yerlere ulaşımda toplu taşımaya öncelik veren, gerektiğinde raylı sistemi de içeren, ucuz maliyetli sistemler tercih edilmelidir.

SERVİS OTOBÜSLERİ

Çorlu, Çerkezköy ve Kapaklı bölgesinde yoğun olarak yerleşik, çoğu Organize Sanayi Bölgesi disiplininde planlanmış büyük işyerleri, başlangıçta her fabrika için Servis Otobüsü temini esasına göre yapılanmış, bu şekilde süregelmektedir. Keza, Süleymanpaşa da dahil ilçelerde okullar için de önemli ölçüde servis aracından yararlanılmaktadır. Bu durum, hem taşıma maliyetlerine artırmakta, hem de kentlerde belirli saatlerde trafik yoğunluğuna neden olmaktadır.

Bize göre, servis otobüsü ile taşımanın toplu taşıma kabul edilip edilemeyeceği konusu tartışmalıdır. Toplu taşıma denilince 24 saat esasına göre hizmet akla gelmelidir.

TOPLU TAŞIMA ve TRAFİK

Kent içi yolcu taşımacılığında, 50.000 kişinin bir yöne taşınması söz konusu ise;

Özel araç için 175 m. Otobüs için 35 m. Raylı siste için 9 m. Genişliğinde bir yol gerekmektedir. Bilimsel araştırmalara göre, raylı sistemle taşınabilen yolcuların, kara yolundan taşınabilmesi için, 25 otobüs ve 560 özel otomobil gerekmektedir. Ayrıca,  1 km. karayolu maliyetine, 5 km demir yolu inşası mümkün olup, çevre sorunları bakımından demir yolunun üstün özellikleri bulunmaktadır.

Düzenli akmayan bir trafik sonucunda oluşan sıkışıklık nedeniyle, insanlar bir yerden- yer yere gitmek için yolda daha fazla zaman harcayacaklar,  bunun yanı sıra, başta yakıt olmak ulusal kaynakların israfı ve çevre sorunlarının artması söz konusudur.

Özellikle, fabrikaların yoğun olduğu bölgelere, okullar bölgesine raylı sistemle  ulaşımın sağlanması trafik yoğunluğunu azaltacağı, hatta uzun dönemde, fabrikaların yanından geçecek demiryolu hattının, yük taşımacılığı için de özendirici olabileceği düşünülmektedir.

Sürekli artma eğiliminde olan akaryakıt fiyatları da dikkate alındığında, bakım onarım masrafları açısından da avantajlı olan raylı sistemin sağlayacağı diğer faydalar yanında,  maliyetlerin düşmesine de etkisi olacaktır

Bilimsel araştırmalar, nüfusu 300 bini aşmış olan kentlerde raylı sisteme geçişin kaçınılmaz olduğuna işaret etmektedir.

İstanbul Büyükşehir ve Balıkesir Büyükşehir  ile işbirliği yapılarak, deniz yolu ile ulaşımdan da yararlanmak mümkündür.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir