İSTİFANIN ARDINDAN

İSTİFANIN ARDINDAN

Enbiya SANCAK

 YANLIŞDA ISRAR ETMENİN SONU

“Facebook sayfasından alınmıştır”

Enflasyon oranının altında faiz oranı olmaz, olamaz, olmamalıdır. Bu yetmez, sırf enflasyonu düşük göstermek adına enflasyon oranını belirleyen sepette bulunan ürünler ile de devamlı oynanmaz, oynanmamalı da. İktisadın temel kuralları vardır, bu kurallar yokmuş gibi davranmak yerine bu kurallara sonuna kadar riayet etmek zorundayız biz.

Ülke ekonomimiz hasta ancak yöneticilerimiz hasta olduğunu söylememekte ısrar etmektedirler. Kalp damarlarımız tıkanmış ancak böbrek yetmezliği ilaçlarıyla tedavi edilmeye çalışılmaktayız. Bu tedavi hastayı iyi etmeyeceği gibi, daha karmaşık komplikasyonlara neden olacaktır. Sorunlarımızı görmezden gelmek, onları halının altına süpürmek yerine sorunlarımızla yüzleşip onlara çözüm üretmek zorundayız.

Türkiye bir deprem ülkesi. Baş da İstanbul ve İzmir olmak üzere ekonomimizi her an dibe vurdurabilecek, yüzbinlerce insanımızı öldürebilecek ciddi risklerle karşı karşıya olduğumuz bir vakıa. Tüm bilim adamları bu hususta hem fikir. Hem fikir olmayan sadece hükümetimiz. Aksi söz konusu olsa idi ucube imar barışı yasası sırf para toplamak uğruna çıkarılır mıydı? Bu belayı bertaraf edebilmek için gece gündüz uğraşmamız, kentsel dönüşüme kaynak ayırmamız, yüksek katlı mimariden uzaklaşmamız gerekir iken hükümet hala KANAL İSTANBUL gibi yapılma nedeni meçhul, safsata projeler ile uğraşmaktadır.

Biz güvenlik sorunları olan riskli bir coğrafyada yaşıyoruz. Zengin yer altı kaynaklarımız bulunmamaktadır. Biz İsviçre değiliz, Biz Katar değiliz, Biz İngiltere, Almanya yada Fransa değiliz. Onların bütçeleri her yıl fazla verirken bizim bütçemiz devamlı açık vermektedir. Biz aldığımız borçların taksitlerini ödemekte bile ciddi sıkıntılar yaşamaktayız.

Bizler kaynak ve imkanlarımızı büyük oranda üretime ve ihracata yönlendirmeliyiz. Biz bilme ve ilme yatırım yapmalıyız. Biz teknolojiye, AR-GE yatırımlarına kaynak ayırmalıyız.

Bizler İmam Hatip liselerine değil, Fen liselerine kaynak ayırmak zorundayız. Bizler kadrosu, binası, kampüsü olmayan, işsizler ordusu yetiştirecek üçüncü sınıf apartman üniversiteleri açmak yerine insanları meslek sahibi yapacak sanat okullarına kaynak ayırmak zorundayız.

Beğenmediğimiz bir çok ülke %1-2 faiz oranıyla borç bulabilir iken bizler % 7-8 oranında faiz ödemek koşuluyla bile borç bulamıyoruz. Yabancı sermaye ülkemizi riskli gördüğünden para vermemekte, yatırım yapmamaktadır.

Hukuk devletiyim demekle hukuk devleti olamıyorsun. Hukuk devleti olmayı beceremeyen ülkelere yabancı sermayenin gelmeyeceğini bilerek evrensel hukuk kurallarını devletin her alanında hayata geçirmek zorundayız.

2019 yılı sonu itibariyle 437 milyar dolar dış borcumuz bulunmaktadır. Cumhuriyetin kazanımları olan tesislerimizin tamamına yakınını 70 milyar dolar fiyatla satmış, özelleştirmiş, elde ettiğimiz paraları harcamış, tüketmiş bir ülkeyiz biz.

Kendimizi kandırmayalım. Üzerinden geçtiğimiz Yavuz Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, Avrasya tüneli, bir çok otoyol, tedavi gördüğümüz Şehir Hastanelerinin bir kısmı, önemli Hava İmanlarımız, yapan müteahhitlerine verilen garantiler tamamlanmadığı sürece T.C devletinin inisiyatifinde değildir.

Bu tesislerin işletim hakkı sahipleri bulunmaktadır. Bunların devlete ait olabilmeleri için borçlarının ödenmesi gerekmektedir. Bu borçlar ödenebilmesi için tesise göre değişmekle beraber 15-20 yıl gibi sürelere ihtiyaç bulunmaktadır. Bütçemizi ipotek altına alan ve Yap-İşlet-Devret modeliyle yapılan bu tür yatırımlardan ivedi bir şekilde uzaklaşmalıyız.

Devletimiz şeffaflıktan uzaktır. Yasaların getirdiği sınırlamalar nedeniyle denetim yapılamıyor. Yapılabilen denetimlerin raporları toplumla paylaşılmıyor. Yanlış yapanlardan hesap sorulamıyor. Bakan yada üst düzey bürokrat atanırken kişilerde LİYAKAT değil, İTAAT , SADAKAT ve İMAM HATİP LİSESİ mezunu aramaktayız.

Kamu bürokrasisinde her dediğimize evet diyen LÜMPEN tipleri değil, yanlış işlere HAYIR diyebilecek şahsiyetli ve omurgalı insanları tercih etmediğimiz sürece adam olma şansımız bulunmamaktadır. Berat ALBAYRAK Bakanımız söylediği üzere geldiğimiz nokta itibariyle at izi it izine karışmıştır, Allah sonumuzu hayreylesin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir